Fenerbahçe

Fenerbahçe-Beşiktaş Derbisi Sonrası Patladı: Bu Enkazı Yaratan Yönetim

Süper Lig’in 27’nci haftasında Fenerbhaçe, Beşiktaş  mağlubiyetiyle zirve yarışında ağır bir yara aldı. Sarı-lacivertlilerin mağlubiyetini ve bu sezon büyük maçlarda gösterdiği performansı spor yazarları değerlendirdi.

Jorge Jesus yönetimindeki Fenerbahçe, ilk yarısını 1-0 önde tamamladığı maçta; 10 kişi kalmış Beşiktaş’a 4-2 mağlup oldu. Sarı-lacivertlilerin bu mağlubiyeti sonrası spor yazarları değerlendirmelerde bulundu. Jorge Jesus, yerli teknik direktörler üzerinden eleştiri yağmuruna tutulurken yönetime tepki gösterildi.

Milliyet Gazetesi yazarlarından Ercan Güven maçın ardından Arda Güler’in performansı hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı. Öte yandan Şansal Büyüka, Jorge Jesus’un tercihlerini yerli teknik adamlar üzerinden yorumladı.

İşte Fenerbahçe – Beşiktaş derbisi sonrası yapılan değerlendirmeler…

GÜNEŞ, JESUS’U TUŞ ETTİ / ŞANSAL BÜYÜKA

Şenol Hoca başlangıçta yapacağını, maçın ikinci yarısının başında yaptı. Redmond’un oyuna girmesi ile birlikte, ilk yarının silik Beşiktaş’ı gitti, ikinci yarıda bir eksikle tarih yazan bir Beşiktaş ortaya çıktı. Hem de ne tarih… Bir eksikle yazılmış şanlı bir tarih, onurlu, unutulmaz bir tarih…
Elbette golcülerin farkı… Valencia biri penaltı iki mutlak fırsatı kaçırdı, Cenk Tosun, takımı bir eksik oynarken iki pozisyon buldu, ikisini de gol yaptı.

Elbette hoca farkı… Şenol Hoca hatasını anladı, ikinci yarıya Redmond’lu başladı. Bir anda oyun, Beşiktaş ve sonuç değişti. Dünya markası Jesus, ağırlıktan ayağı-bacağı kalkmayan ve adeta “malulen emekli” olan Joao Pedro ile başladı ve devam etti. Pedro‘yu bir yerli hoca oynatsa ve bu kadar oyunda tutsa bugün “diplomanı yırt” diye yorumlar yapılırdı.

‘PENALTI AĞIR KARAR’

Hakem Halil Umut Meler’e de gelelim. Maç öncesi, “Kim yönetsin?” dense ezici bir çoğunluk Halil Umut Meler derdi. Ama kötü maç yönetti. Verdiği ilk penaltıda Onur‘un sağ ayağının, Arda‘nın sol ayağı ile bir teması var ama penaltı için bana göre yeterli değil… Ağır bir karar… Daha doğrusu penaltıyla en ufak bir ilgisi yok. İkinci penaltıya sözüm yok. Aboubakar’ın seyirci ile diyaloğunda Aboubakar‘a sarı kart gösterirken, yanına Samet‘i katması, tam bir “ne şiş yansın, ne kebap” politikasıydı.

UZAY GÖKERMAN: FENERBAHÇE TARİHİNİN EN DİP NOKTASINI YAŞIYOR!

Daha beteri olur mu diye sorduğumuz her derbi maçı sonrasındakinde çok daha kötüsü ile karşı karşıya kalıyor.
2018’e kadar sahasında 1997’den beri Trabzonspor’a, 1999’dan beri Galatasaray’a ve 2005’ten beri de Beşiktaş’a kaybetmemişken nasıl oldu da bu kadar kolay yenilgiler almaya başladı Fenerbahçe?
Ne değişti?
Bu dip noktaya nasıl geldi?
Bunun adını koymanın zamanı geldi sanırım.
Fenerbahçe’yi 3 Haziran 2018’de sonra tarihinin en donanımsız, hazırlıksız, bilgisiz Yönetimi devraldı.
Bugünün enkazını yaratan başarısız, beceriksiz bu Yönetim’dir.
Kuşkusuz bu Yönetimin lideri Ali Koç’tur.  
Bakın her şey bir kenara koyun; teknik, taktik, transfer… her ne varsa.
Derbi kazanmasını bilmeyen, beceremeyen bir büyük takım olur mu?
Takımını iç saha derbilerine hazırlayamayan bir Yönetim’den başka bir başarı planlaması yapması beklenebilir mi?
Fenerbahçe’nin derbilerdeki üstünlüğü onun genlerinden gelen bir özelliğiydi ya da biz öyle öğrendik, gördük, yaşadık.
Kaybederken bile psikolojik olarak sahadan başı dik çıkardı; Fenerbahçeli futbolcu. Çünkü bir sonraki maçta o hesap mutlaka görülürdü.
Bunu sadece Fenerbahçeli bilmez, rakipleri de yaşardı.
Evet, Fenerbahçe sadece şampiyonlukları kaybetmiyor, genlerinden, tarihinden mazisinden gelen özelliklerini, niteliklerini, kimliğini yitiriyor.
İşte bu nedenle en dip noktasını yaşıyor.
Çünkü farkında değil; iktidarın mümessilleri Fenerbahçe tarihini bilmiyor.

 ERCAN GÜVEN

Beşiktaş açısından ne kadar değerli, sıra dışı, özel bir zafer ise Fenerbahçe için o denli feci, tarihi, yıkıcı bir hezimettir dünkü derbi.
Mazeretsiz, kaytarmasız, futbolcuları, teknik kadrosu ve yönetimi ile birlikte tükenişi ve bu sezonu kapatışıdır.
Yenilenin, hatta berabere kalanın aynı zamanda sezonu kaybedeceği bir derbi olunca endişe, korku baskın çıktı, maç futbolsuz başladı… Sık sık oyun durdu; öyle ki ilk çeyrekte toplasanız beş dakika futbol oynanmadı. Sahadaki aksiyonlar sadece faulle sınırlı kaldı.

Fenerbahçe biraz daha baskın gördüyse sebebi Şenol Güneş’ten  sadece “önde basın, arkaya top atın” taktiği almış gibi oynayan Beşiktaş’ın bu iki eylemi de hakkıyla yapamamasıydı. Sebeplerden ilki çok etkisiz bir 45 dakika oynayan Ghezzal’dı ki, ikinci yarıda yerini Maxim’e bıraktı.
Jorge Jesus, kadroyu yaparken Arda’yı ilk kez bir derbide onbire koyup, Zajc-Crespo- İrfan Can kenarda otururken Mert Hakan’ı orta sahaya, etkisiz santrafor Pedro’yu Valencia’nın yanına koyarak yeni eleştiri alanları açmıştı.
Ancak, Arda ve Mert Hakan özelinde eleştiriler haksızdı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir